Anlatım : Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir tasarıyı,
bir olayı sözle ya da yazıyla ifade etmeye anlatım
denir.
Birbirinden farklı konuları, olayları, gözlem ve izlenimleri anlatırken kullanılan yöntemlere ise anlatım biçimi denir.
Birbirinden farklı konuları, olayları, gözlem ve izlenimleri anlatırken kullanılan yöntemlere ise anlatım biçimi denir.
AÇIKLAYICI ANLATIM
Okuyucuya bilgi vermek, okuyucuyu bir konuda aydınlatmak, bir konuyu
açıklamak veya bir şey öğretmek amacıyla kullanılan anlatım tününe denir. Bu
tür metinlerde amaç okuyucuya bilgi vermektir. Genelde öğretici (didaktik)
metinlerde kullanılan bir anlatım biçimidir.
Makale,eleştiri gibi yazılarda, tarih, coğrafya gibi
ders kitaplarında bu anlatım tekniği kullanılır. Yazar, okuyucunun bilmediğini
düşündüğü bilgileri okuyucuya aktarır. Onu bilgilendirir. Yazarda, bu bilgileri
ben biliyorum, okuyucu bilmiyor, anlatayım da öğrensin anlayışı vardır.
Bu
anlatım biçiminde temel amaç bilgi vermek olduğu için belirtilen yargı tartışılmaz; konuyla ilgili karşıt görüşlere yer
verilmez. Yine açıklayıcı anlatım biçiminde amaç
bilgilendirme, öğretme olduğundan düşünceyi geliştirmek ve konunun daha iyi biçimde anlaşılmasını sağlamak için "tanımlama,
örnekleme, tanık gösterme , sayısal verilerden yararlanma ve karşılaştırma"
gibi düşünceyi geliştirme yöntemlerine başvurulur.
Açıklayıcı anlatımın özellikleri:
1. Yazarın amacı okuyucuyu bilgilendirmektir.
2. Düşünce ve duygular kısa ve kesin
ifadelerle dile getirilir. İfadeler kesin ve açıktır.
3. Kelimeler genelde gerçek (temel) anlamlarıyla kullanılırlar.
4. ”Tanımlama, açıklayıcı betimleme, sınıflandırma ,örneklendirme, karşılaştırma, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma “ gibi düşünceyi geliştirme yollarından faydalanılır.
5. Genellikle nesnel anlatım kullanılır.
3. Kelimeler genelde gerçek (temel) anlamlarıyla kullanılırlar.
4. ”Tanımlama, açıklayıcı betimleme, sınıflandırma ,örneklendirme, karşılaştırma, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma “ gibi düşünceyi geliştirme yollarından faydalanılır.
5. Genellikle nesnel anlatım kullanılır.
6. İfade
hiçbir engele uğramadan akıp gider.
7. Gereksiz söz tekrarı yapılmaz.
8. Ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur.
9. Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
10. Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
7. Gereksiz söz tekrarı yapılmaz.
8. Ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur.
9. Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
10. Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
11. Soyutlamalardan,
kişisellikten kaçınılır.
12. Daha çok düşünce yazıları, bilimsel
yazılar, ders kitapları, ansiklopedilerde kullanılır.
Örnek metin :
“...Evrende sayısız gök cisminin oluşturduğu
kümelere galaksi; çevresine ısı ve ışık yayan gök cisimlerine ise yıldız denir.
Güneş bir yıldızdır. Bir galakside yer alan yıldızlardan bazılarının bir araya
gelerek oluşturduğu gruplara ise sistem denir. Dünya Samanyolu Galaksisi’nde
bulunan Güneş Sistemi’nde yer alır...”
Örnek metin :
Çağdaş eğitim, bireyi bilgi ile donatmaktan çok, ona
kendi kendine bilgi edinme yollarını öğretmeyi amaçlar. Bireyde, sağlıklı
düşünme, doğru anlama, toplum içinde türlü durumlara olumlu uyum sağlayabilme
yeteneklerinin geliştirilmesini ister. Sağlıklı düşünme, öncelikle dilin
işleyiş düzeninin kavranmasına bağlıdır. Bu sebeple kişinin eğitimi ile ana
dili arasında doğrudan bir bağlantı vardır
ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM
Örnek metin :
Hacı Süleyman yürüye yürüye, dik bir kayalığın
dibine vardı. Her yan keklik ötüşü kesilmişti. Ancak, binlerce kekliğin bir
taneciği bile ortada yoktu. Hacı Süleyman köpeğine kızdı.: ‘’Senin burnun yok
mu be? A it oğlu it!’’ diye çıkışarak köpeğe bir tekme attı. Köpek kuyruğunu
ardına kıstı ve beş on adım öteye kaçtı. Hacı Süleyman’ ın gözlerini kan
bürümüştü. Bu keklik bolluğunda üç beş çift olsun vurmasın ha? Elinden
gelseydi, çifteyi güneşe tutup öldürücülük hırsını doyurmak için ateş edecek ve
güneşi kör edecekti. Gözleriyle dört bir yanı arıyordu. İsterse keklik olmasın,
canlı bir şey vurup öldürebilseydi, içi oldukça, rahat edecekti.....
Öyküleyici
anlatımın özellikleri
Okuyucuya
olayları yaşatmak amacına dayalı devingen bir anlatımdır. İşlenen
düşünce olayların içindedir.
Öyküleyici anlatımda düşünceler, olaylar aracılığıyla anlatılır. Bu anlatım biçiminde yaşanmış ya da tasarlanmış bir olayın başkalarına söz ya da yazıyla anlatılır.
Öyküleyici anlatımda düşünceler, olaylar aracılığıyla anlatılır. Bu anlatım biçiminde yaşanmış ya da tasarlanmış bir olayın başkalarına söz ya da yazıyla anlatılır.
Olay,
kişi, mekân ve zaman ortak öğeleridir.Olaylar, yere, zamana ve kişilere bağlı olarak
birbirini izleyecek şekilde gelişir.
Genellikle - di’li veya – miş’li geçmiş zaman ile anlatılır.
Öyküleyici anlatımın en önemli
öğesi olaydır. Anlatım, bir ana olay ve birçok yardımcı olay arasında kurulan
ilişkilerle yapılır. Ana olay üç evrede anlatılır: Serim , düğüm , çözüm.
Öyküleyici anlatım sanat metinlerinde ve öğretici metinlerde kullanılır.
Yaşanmış olaylarda olay zinciri, kurgulanmış olaylarda olay örgüsü vardır.
Sanat metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir.
Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
Öyküleyici anlatım sanat metinlerinde ve öğretici metinlerde kullanılır.
Yaşanmış olaylarda olay zinciri, kurgulanmış olaylarda olay örgüsü vardır.
Sanat metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir.
Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
Bu anlatım biçimi, yazarın
amacına bağlı olarak ikiye ayrılır:
A) Açıklayıcı Öyküleme : Olay hakkında okuyanı bilgilendirmek amacıyla yapılmış öykülemedir. Anlatım açık ve sadedir. Bir tarih kitabındaki savaş sahnesi anlatımı, bir polis raporundaki kaza anlatımı bu tür öykülemeye örnek verilebilir. Gezi yazısı, anı, yaşam öyküsü, röportaj gibi türlerde de kullanılır.
A) Açıklayıcı Öyküleme : Olay hakkında okuyanı bilgilendirmek amacıyla yapılmış öykülemedir. Anlatım açık ve sadedir. Bir tarih kitabındaki savaş sahnesi anlatımı, bir polis raporundaki kaza anlatımı bu tür öykülemeye örnek verilebilir. Gezi yazısı, anı, yaşam öyküsü, röportaj gibi türlerde de kullanılır.
Örnek metin :
Ünlü şairin ölüm haberini radyodan işiten kişiler bir an
sustular. Ne kadardır bu an? Bir saniye mi?O kadar işte! Sonra hiçbir şey
olmamış gibi geçtiler gündelik konuşmalara. Bu kadarcıktı bir şairin,hem de
tanınan, sevilen bir şairin ölümünün uyandırdığı yankı, tepki. Böyle mi
olmalıydı? Yüreğimi burkan bu soru geldi, takıldı kafama.
B) Sanatsal Öyküleme : Olaylardan yararlanarak duygu, düşünce ve izlenimleri göstermeyi; okuyucuyu bu ortama çekmeyi amaçlayan öykülemedir. Anlatım daha sanatlıdır. Roman ve öykülerde daha çok kullanılmakla birlikte her tür yazıda rastlanabilir.
B) Sanatsal Öyküleme : Olaylardan yararlanarak duygu, düşünce ve izlenimleri göstermeyi; okuyucuyu bu ortama çekmeyi amaçlayan öykülemedir. Anlatım daha sanatlıdır. Roman ve öykülerde daha çok kullanılmakla birlikte her tür yazıda rastlanabilir.
Roman, öykü gibi türlerde kullanılan ise sanatsal
öykülemedir. Yer, zaman ve kişileri belirleyen yazardır.
Örnek metin :
O sabah koşup dolabı açtığım zaman, dondum kaldım. Oyuncak
bebeğim yerinde yoktu. Bebeği, annemle üstüne oturttuğumuz raf, katı bir
yürekti sanki. Hemen anneme koştum; yeri süpürüyordu. Karşısında hiçbir şey
söylemeden duruyordum. Durmuş, hep anneme bakıyordum. Annem ise durmadan yeri
süpürüyordu. Bin yıl süpürdü, yüz bin yıl süpürdü o yeri; başını bir türlü
kaldırmıyordu. Sandım ki bundan böyle annem hep o daracık sofayı süpürüp
duracak. Başını kaldırmayacak. Yüzüme bakmayacak. Bana, yiten bebeğimden hiç
haber vermeyecek.
BETİMLEYİCİ ANLATIM
Canlı ve cansız varlıkları en ince ayrıntılarına
kadar anlatma sanatına tasvir (betimleme)
denir. Okuyucunun
düş gücünü kamçılama ve düşüncelere görünürlük kazandırmayı amaçlayan bir
anlatımdır. Nesnelerin niteliklerini ve bu niteliklerin
yarattığı izlenimleri okuyucunun belleğinde canlandıracak biçimde anlatmadır.
Çevremizde gördüğümüz her şey betimlenebilir.
Betimleme, sözcüklerle resim çizme işidir. Betimleyici anlatımda görme, dokunma, işitme, tatma ve koklama gibi duyularımız aracılığıyla varlıkların niteliklerini, bu varlıkların duyularımız üzerinde uyandırdıkları izlenimleri belirtilir. Betimlemede asıl olan görselliktir. Bu nedenle gözle algılanan renk ve biçim ayrıntılarına büyük yer verilir. Betimlemelerde yazar, nesnel olabileceği gibi gözlemlerine duygularını, yorumlarını katabilir; düşsel öğelerden de yararlanabilir.
Betimleyici anlatımın özellikleri
Betimlemelerde görsellik vardır. Genellikle görülen varlıklar betimlenir.
Betimlemelerde görmenin dışında koklama, tatma, duyma, dokunma gibi diğer duyulardan da yararlanılabilir.
Betimleyici anlatımın kullanıldığı yazılarda niteleyici sözcüklere sıkça rastlanılır.
Betimleyici anlatımı kullanan bir yazar ayrıntılara çok dikkat eder ve varlıkları birbirlerinden ayıran özelliklere bolca yer verir.
İnsanları anlatan
betimlemelere portre denir.
İnsanın dış görünüşünü
anlatan betimlemelere fiziki portre; insanın iç dünyasını, ruhsal yapısını,
karakterini anlatan portrelere de ruhsal portre denir.
Ruhsal portrelerde
görsel ayrıntılar bulunmaz. Ruhsal portreler kişilerin görülebilen özelliklerinden
çok karakterlerini betimlerler.
Örnek metin :
“Çoban Mehmet ile evlenecek olan Zehra,
insanın rüyasına girse korkutacak kadar acayip bir mahluk, bir nevi delidir.
Kına renginde çalı gibi sert, karmakarışık saçları, balmumu gibi renksiz
yüzünde yine o renkte çilleri, daracık alnı ile bir hizada korkunç gözleri
vardır.” Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu
Betimleyici anlatım yazarın anlatıma kendi duygu ve düşüncelerini katıp katmamasına göre izlenimsel ve nesnel (açıklayıcı betimleme) olmak üzere ikiye ayrılır:
İzlenimsel ( sanatsal ) Betimleme : Yazarın kendi duygu ve düşüncelerini de içeren betimleme türüdür. Öznel bir anlatıma sahiptir. İçerdiği yargıların doğruluğu kişiden kişiye değişebilir. Edebi eserlerin birçoğunda da izlenimsel betimleme kullanılır. Çünkü yazarlar genellikle gördüklerine kendi yorumlarını da katarlar.
Örnek metin :
Betimleyici anlatım yazarın anlatıma kendi duygu ve düşüncelerini katıp katmamasına göre izlenimsel ve nesnel (açıklayıcı betimleme) olmak üzere ikiye ayrılır:
İzlenimsel ( sanatsal ) Betimleme : Yazarın kendi duygu ve düşüncelerini de içeren betimleme türüdür. Öznel bir anlatıma sahiptir. İçerdiği yargıların doğruluğu kişiden kişiye değişebilir. Edebi eserlerin birçoğunda da izlenimsel betimleme kullanılır. Çünkü yazarlar genellikle gördüklerine kendi yorumlarını da katarlar.
Örnek metin :
"Eylül
sabahının bu kapanık ve serin gününde bahçenin bütün ağaçları durgun ve
karanlık... Havuzların suları, bulutlu gökyüzünün yansımalarıyla kirli bir
katran renginde...Neşesiz fıskiyeler havada tutunamıyor. Derinden derine,
perişan kuş feryatları, bin tempoda hayvan bağırmaları duyuluyor. İnsan daha
kapıdan girerken bir gurbet ve ıstırap bahçesinin eşiğine ayak bastığını
anlıyor.” (Ahmet Haşim, Bize Göre)
Sanatsal betimleme özellikleri:
1.İzlenim kazandırmak amacıyla yazılır.
2.Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulur.
3.Ayrıntılar subjektif olarak verilir. ( subjektif : Bireyin düşünce ve duygularına dayanan, öznel )
4.Amaç sanat yapmaktır.
Nesnel Betimleme (Açıklayıcı Betimleme) : Yazarın kendi duygu ve düşüncelerini içermeyen betimlemelerdir. Bu tür bir betimleme yazmakta olan bir yazar anlatıma kendi duygularını katmamaya, yani objektif kalmaya titizlik gösterir.
Örnek metin :
“Numaralı maroken
koltukları yataklı vagon gibi önceden kiralanan lüks otokarlardan minimini
kaptıkaçtılara kadar son derece zengin çeşitler. Kamyonlar vardır ki
İstanbul’daki benzin kamyonları gibi alçak kenarlı bir tekneden ibarettir.
Yalnız bunlara teneke yerine insan oturtulacağından içlerine bir miktar
arkalıksız kahve iskemlesi konmuş, dört köşesine dikilen dört sırığa da bir
tente çekilivermiştir.” (R. Nuri Güntekin, Anadolu Notları)
Açıklayıcı betimleme özellikleri :
1.Bilgi vermek amacıyla yazılır.
2.Genel ayrıntılar üzerinde durulur.
3. Ayrıntılar objektif (olduğu gibi) olarak verilir. ( objektif : Herhangi bir olaya ya da olguya tarafsız bakabilme halidir. Nesnelliktir. )
4.Amaç sanat yapmak için değil, bir konu hakkında bilgi vermektir.
5. Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulmaz.
6.Betimlenecek varlığa kişisel duygu ve düşünceler katılmaz.
Açıklayıcı betimleme özellikleri :
1.Bilgi vermek amacıyla yazılır.
2.Genel ayrıntılar üzerinde durulur.
3. Ayrıntılar objektif (olduğu gibi) olarak verilir. ( objektif : Herhangi bir olaya ya da olguya tarafsız bakabilme halidir. Nesnelliktir. )
4.Amaç sanat yapmak için değil, bir konu hakkında bilgi vermektir.
5. Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulmaz.
6.Betimlenecek varlığa kişisel duygu ve düşünceler katılmaz.
NOT:Betimleyici
anlatım ile öyküleyici anlatım birbiriyle karıştırılmamalıdır.Öykülemede
olaylar, kişi veya kişilerin başından belli bir yerde, belli bir zamanda
geçer.Betimlemede ise zaman, işler halde (hareketli) değildir yani durgundur.
Buna fotoğraf ve film örneğini verebiliriz: Fotoğrafta zaman, olay ve varlıklar
donmuştur. İşte betimleme bu donmuş durumun kelimelere dökülmüş şeklidir. Oysa
filmde zaman, olay ve varlıklar hareket halindedir. İşte öykülemede belli bir
zaman aralığında geçen olayları anlatan bir film gibidir.
NOT2:Bir paragrafta
bazen birden fazla anlatım biçimi kullanılabilir. Özellikle betimleme ve
öyküleme anlatım biçimleri iç içe kullanılabilir.
“O gün erkenden evden çıkmış, yürüye yürüye sahile gitmişti. Bugün sadece kendisi erkenci değildi.Balıkçılarda erkenden işlerine koyulmuşlardı.Birkaç kişi balık tutarken ben de onları seyrediyordum. Birden bir gürültü koptu. Gürültünün geldiği tarafa baktığımızda sahil yolunda bir kazanın olduğunu gördük, hemen yardıma koştuk.”
TARTIŞMACI
ANLATIM
Bu anlatım biçiminde birbirine karşıt düşünceleri, bir konuyla ilgili kanıları değiştirmek, çürütmek ya da onların yerine yenisini koymak amaçlanır.Bu tekniği kullanan yazarın amacı, okuyucunun herhangi bir konudaki fikrini değiştirmektir.
Bir konu üzerinde en az iki görüş vardır. Bu görüşlerden birisi
yazarın görüşü, diğeri veya diğerleri başkalarının -belki de okuyucunun-
görüşüdür. Yazar değişik yöntemler kullanır, deliller getirir, ispatlar yapar
ve parçanın sonunda kendi görüşünü haklı çıkarır.
Tartışmacı anlatımda yazar,
inandırıcılığı sağlayabilmek için ciddi ve ağırbaşlı bir anlatım yerine sohbete varan rahat bir anlatım kullanır.
Yazarın sık sık sorular sorup bunlara
yanıtlar vermesi, bu anlatımın ayırt edici bir başka özelliğidir.
Bu teknikle yazılmış parçalarda genellikle karşılıklı konuşma havası vardır. "Bence, bana göre, kanımca, bana öyle geliyor ki" gibi öznel yargı bildiren sözler dikkati çeker.
Bu teknikle yazılmış parçalarda genellikle karşılıklı konuşma havası vardır. "Bence, bana göre, kanımca, bana öyle geliyor ki" gibi öznel yargı bildiren sözler dikkati çeker.
Tartışmacı
anlatım, bilimsel inceleme ve araştırmaya dayalı yapıtlar başta olmak üzere
eleştiri, fıkra, deneme, makale, röportaj gibi yazı türlerinde de sık sık
rastlanan bir anlatım biçimidir.
Örnek metin :
Edebiyat metninin dili günlük iletişim dilinden bütün bütüne ayrıymış gibi görüle gelmiştir bizde. İstiareli, aktarmalı, doğallıktan uzak bir dil olarak düşünülmüştür hep.Edebiyat sözcüğü;süslü püslü, özentili, abartmalı ve boş sözler yığını gibi bir anlam kazanmıştır bu yüzden.Bunu da,edebiyat dilini günlük dilden apayrı gören bir anlayışa bağlayabiliriz.Oysa edebiyat dili günlük dilden tümüyle kopuk bir dil değildir.Gündelik dilin güzel, duygusal bir doku içinde yeniden düzenlenmesidir bir bakıma.
Edebiyat metninin dili günlük iletişim dilinden bütün bütüne ayrıymış gibi görüle gelmiştir bizde. İstiareli, aktarmalı, doğallıktan uzak bir dil olarak düşünülmüştür hep.Edebiyat sözcüğü;süslü püslü, özentili, abartmalı ve boş sözler yığını gibi bir anlam kazanmıştır bu yüzden.Bunu da,edebiyat dilini günlük dilden apayrı gören bir anlayışa bağlayabiliriz.Oysa edebiyat dili günlük dilden tümüyle kopuk bir dil değildir.Gündelik dilin güzel, duygusal bir doku içinde yeniden düzenlenmesidir bir bakıma.
Tartışmacı anlatımın özellikleri:
1.Savunulan ve karşı
çıkılan görüşlere yer verilir.
2. Açıklayıcı anlatımda bir düşünce verilir. Tartışmacı anlatımda ise düşünceye okurun inandırılmasına çalışılır.
2. Açıklayıcı anlatımda bir düşünce verilir. Tartışmacı anlatımda ise düşünceye okurun inandırılmasına çalışılır.
3. İki farklı bakış açısının olduğu konular bu türde
işlenmeye daha elverişlidir.
4.Gereksiz ifadelere yer verilmez.
5.Karmaşık ve anlaşılması güç cümleler kullanılmaz.
6.Ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur.
7. Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.
5.Karmaşık ve anlaşılması güç cümleler kullanılmaz.
6.Ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur.
7. Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.
8. Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
9.Eleştiri, fıkra, deneme, makale, röportaj gibi türlerde kullanılır.
10.Yeteneğe, bilgi ve deneyime göre yöntem belirlenir.
11.Eleştirici bir bakış açısıyla yazılırlar. Anlatım tarzı sohbete varabilir.
12.İhtimal bildirmeyen, kesin, kanıtlanmış bilgiler kullanılır.
9.Eleştiri, fıkra, deneme, makale, röportaj gibi türlerde kullanılır.
10.Yeteneğe, bilgi ve deneyime göre yöntem belirlenir.
11.Eleştirici bir bakış açısıyla yazılırlar. Anlatım tarzı sohbete varabilir.
12.İhtimal bildirmeyen, kesin, kanıtlanmış bilgiler kullanılır.
13. Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.